İlişkileriniz Neden Yürümüyor?

strateji Feb 13, 2022

Hepimiz sosyal varlıklarız. Birbirimizle iletişim halinde yaşar, sosyal yaşantımızı konuşarak, birbirimizi dinleyerek ve anlayarak devam ettiririz. Bunlar bizim için büyük birer ihtiyaçtır. İlişkiler bizim için iletişimin ve bu iletişimden haz almanın, tatmin olmanın bir parçasıdır. Zaten bu sebeple iletişime birtakım anlamlar yükleriz. 

Görüyoruz ki iletişim, çok derin ve farklı anlamlarda yaşanabiliyor. Kendinize, çevrenize, sevdiklerinize ya da en yakınlarınıza büyük çerçeveden bir bakmanızı istiyorum. Bazı kişiler ilişkilerinde çok başarılı olurken bazılarının ise ilişkileri hiç yürümüyor. Peki, bu neden oluyor? Neden bazı kişiler, ilişkilerinde sürekli hayal kırıklığına uğruyor? Onların mutsuzluklarının, yalnızlıklarının nedeni ne? Bugün sizlerle bu konu üzerinde konuşacağız.

Sevgili dostlar…Çarpık bakış açılarının ilişkiler üzerinde çok etkisi vardır. Acaba çarpık bakış açısı ne demek? Çarpık bakış açısı derken tam olarak neyi kastediyoruz? İlişkilerimizin yürümemesinin en önemli nedeni, zihin ve bilinç seviyemizdir. Diğer bir nedeni de karşımızdaki kişiye ve kendimize yüklediğimiz anlamlardır. 

Çünkü herhangi bir kişi, karşısındakini olduğu gibi kabul edemiyorsa onunla ilişkisinin yürümesi pek de mümkün değildir. Bu da kendimizi olduğumuz gibi kabul edemememize ve karşımızdaki kişiye yığınla anlam yüklememize sebep olan çarpık bakış açılarından kaynaklanır.

Çarpık Bakış Açıları

Yaşam döngümüzde iki tür çarpık bakış açısına sahip olabiliyoruz. Bunlardan biri kendimizle, diğeri de başkalarıyla ilgilidir. Eğer bir başkasına çok fazla anlam yüklüyor, onu kendimizden çok yüksekte görüyor ve ona hayran oluyorsak, çarpık bir bakış açısına sahibiz demektir. Bunun tam aksi de geçerlidir. Bir kişiyi kendimizden daha aşağıda, yetersiz ve değersiz görmek, onu kötü olarak algılamak da çarpık bir bakış açısına işaret eder.

Çarpık bakış açısına sahip kişilerin ilişkileri yolunda gitmez. Çünkü bir ilişkinin sevgi dolu bir şekilde devam edebilmesi için iki kişinin aynı seviyede olması gerekir. Zihnimizdeki çarpık bakış açıları, ilişkilerimizde karşımızdaki kişiye yüklediğimiz anlamlar genelde bir şekilde su yüzüne çıkar. Zaten zihnimiz sürekli dış dünyaya yansıdığı ve sürekli olarak karşımızdakileri kendimizle eşit görmediğimiz için iletişimde sıkıntı yaşıyoruz.

Dahası, onların sahip oldukları özellikleri kendimizde görmediğimiz için ve kendimizde olan özellikleri de onlarda görmediğimiz için ilişkilerimiz yürümüyor. Ve en önemlisi eğer bu durumu kabul edemiyorsak, duygusal elektrik yüklerinde, arzu, aşk veya nefret içinde kendimizi kaybedebiliyoruz.

Herkesin malumu olduğu üzere Freud, bu konuda birçok araştırma yapmış bir bilim adamı. Freud’a göre, bir kişiye ya da bir fikre karşı duyulan enerji, bir şeye yoğunlaşmak demektir. Yani bir şeye çok yoğunlaştığımızda ve anlam yüklediğimizde bu durum ortaya çıkar. Ve bu durum, bir kişinin süper ego tarafına savrulmasına veya id noktasına düşmesine neden olur. 

Kısa örneklerle bunu biraz açmak istiyorum. Eğer kendimize çok anlam yüklüyorsak aşırı yüksek egoya çıkıyoruz ve narsistçe birtakım davranışlar içinde oluyoruz. Karşımızdakine bir anlam yüklediğimizde ise çok aşağıda kalıyor ve kendimizi değersizleştiriyoruz.

Fiziksel Çekim ve Hakiki Sevgi

İki kişinin birbirine duyduğu fiziksel çekim işte tam olarak budur. Bir kişiyi çekici bulmak, zihnimizdeki çarpık bakış açıları ve yaşama yüklediğimiz anlamlarla ilgilidir. Bu hissettiğimiz şey, sevgi değildir. Hakiki sevgi, böyle bir duygu değildir.

Zaten sevgi, karşıtı olan bir duygu değildir. Sevgi, bir kişiyi kendimizle tam olarak eşit gördüğümüzde, zihnimizdeki nötr durumda deneyimlenir. Ve bu nötrlük bozulduğunda fiziksel çekim olarak adlandırılan hâli deneyimler ve tersi aşk olan bir durumun içine gireriz. Bu yüzden bir kişiye ne kadar yoğun anlamlar yüklersek onu o kadar fazla arzularız. En sonunda, karşı tarafı çok yücelttiğimiz için zihnimizde en aşağılık dediğimiz kutucuktaki davranışları da yine ondan görmek mecburiyetinde kalırız. Oysa sevgi daha dengeli bir hâldir. Duygu ise değildir.

Close

50% Complete

Two Step

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua.