Memotip, Fenotip, Genotip

strateji May 08, 2022

‘‘Siz ne hormonları çalıştırarak bedeni yöneten bir beyinsiniz, ne hormon reseptörlerini devreye sokarak genomu çalıştıran bir vücutsunuz, ne de hormonları değiştiren genleri çalıştırarak beyni yöneten bir genomsunuz. Aynı anda hepsisiniz.”

Bunlar Matt Ridley’in sözleri.

 

Bu sözlerin gerçekten ne manaya geldiğini anlayabilirsek, işte o zaman i̇nsanı çözebileceğiz. 

İnsanı anlamanın içine bir de insan psikolojisini, düşüncelerini ve duygulanımlarını katarsanız, durum gerçekten karmaşık bir hal alır. O halde bugünlük insanı anlama sürecine sadece biyolojik açıdan yoğunlaşalım.

 

Filogeni veya gelişimsel kontrol genlerimiz ile morfolojik özelliklerimizin evrimi arasındaki karşılıklı ilişkiyi anlamak, evrimsel gelişim biyolojisinin temel hedefidir.

 Memotipimiz veya “memome” fenotipimizle  ilgilidir, aynı şekilde 6 milyar “geome” çiftimiz de genotipimizle ilişkili olan “fenom” ile bağlantılıdır:

Tüm sağlık ve hastalık durumları memetik, fenotik ve genetik bir temele dayanır.

Yaşlanma sürecimizi belirleyen mem (memes), feno (phenos) ve genlerimiz vardır.

İnsan doğar, büyür ve ölür. Bu süreçte memlerimiz (memes), fenolarımız (phenos) ve genlerimiz bozulur.

Yaşlanma süreci, beraberinde gen özelliklerimizde ve tek nöron sinyal dengesizliklerinde birbirine zıt değişiklikler meydana getirir. Bazı gen özelliklerimizin baskınlığı artarken, bazılarınınki zayıflar.

Ve aslında yaşlanma, çoğu insanın düşündüğü gibi basit bir şekilde yaşanmaz. Yaşlanmanın kendi içinde bir ritmi vardır. Sistemimizde, genellikle birlikte çalışan ve yaşlanmamızı yöneten birkaç organın kendine has, farklı yaşlanma süreçleri sözkonusudur.

İnsan hücrelerinin apoptoz nedeniyle ölmesi , mitotik büyüme yoluyla çoğalan yeni hücrelerin yenmesi demektir ki, bu da hücre sayılarının düzenlenmesinde hayati bir rol oynar.

Ölmekte olan hücreler, bazı bitkilerin oksin moleküllerini serbest bırakması gibi sinyal molekülleri veya hormon salgılayarak mitoz bölünmeyle yeni hücreler ürerilmesini sağlar. Ve mitoz bölünme de zıt sinyal molekülleri üreterek apoptozu düzenler. Bir hücre ölürken yeni bir hücrenin oluşumu; yeni bir hücre oluşurken de eski hücrelerin ölümü gerçekleşir. Ölüm ve doğum birbiriyle ayrılmaz bir bağ içindedir.

Doğum, büyüme, ölüm ve bozulma kaçınılmazdır.

Tüm hücreler yaşlanır. Doğarlar, büyürler ve büyüme son bulduğunda ölürler.

Hücrelerimizdeki “zararlı” olarak adlandırılan atık madddeler, hücrelerin yaşlanmasına ve ölmesine neden olurlarken bir yandan da yeni yavru hücrelere hayat verirler. Bir hücre, atık maddelerin çoğunu alıp ölüme mahkûm olurken, aynı zamanda diğer hücrelerin temizlenip hayatta kalmasını sağlar. Hayatta kalan hücreler de asimetrik hücre bölünmesiyle gençleşmiş yavru hücreler üretirler. Yani bir hücrenin ölümü, diğer hücrenin yaşaması anlamına gelir.

Ne inanılmaz bir süreç!

Zıtlık, hayatın her alanının devamı için elzemdir. Karşıtlık olmadan süreç işlemez. Örneğin insanın oluşması için karşıt iki cinse ihtiyaç vardır. İki zıt eşeyin birleşimiyle ancak döllenme gerçekleşir.

Ve toplumların gelişmesi de yine karşıtlıklarla mümkündür. Tıpkı etki- tepki yasasında olduğu gibi, karşıt kutuplar var olduğu sürece toplumlar büyümeye devam edebilirler. 

 

DNA'nın özel bölümleri, insana özgü bazı özelliklerinin gelişimini kontrol eder. DNA'nın bu alanları diğer canlılardan çok daha hızlı evrimleşir ve insan atalarımızın, başta yakın akrabalarımız olmak üzere diğer canlılardan farklılaşmasında büyük role sahiptir.

Bu alanlar, oldukça hızlı mutasyona uğradıkları için ‘insani hızlandırılmış bölgeler’ veya HAR'lar (Human Accelerated Regions) olarak adlandırılır.

HAR'ların çoğunluğunun belirli genler üzerinde bir etkisi görünmez, bunun yerine  HAR’lar embriyonik gelişim sırasında belirli genlerin ne zaman veya ne kadar süreyle değiştirildiğini kontrol eden "güçlendiriciler" olarak hareket ederler.

 

‘‘Sağlıklı hücrelere kendilerini öldürmeleri talimatı verilir. Apoptoz veya programlanmış hücre ölümü, uygun doku ve organ gelişimi için gereklidir. Aynı zamanda bunun birçok hastalığın oluşmasında da rolü vardır. Vücudunuz, bağışıklık hücresi geliştirmek için hücre intiharı yolunu kullanır ve gereksiz veya hasarlı hücrelerinizi ortadan kaldırır. Aşırı apoptoza neden olan hücre ölümü, genlerdeki "arıza durumunun" ve "hastalıkların" ayırt edici özelliğidir. Bazı otoümmün hastalıklar ve kanser, hücre ölümünde azalma ile fark edilir. Hücre ölümü, embriyonik gelişim ve beyin gelişimi için gereklidir. İnsan, bir embriyo ve fetüs olarak çok sayıda hücre üretir. Yetişkin bir insan olduğunda da vücur, yine her gün bin milyardan fazla hücre üretir. Ve yeni hücreler oluştukça, (hem cenin evresinde hem de yetişkinlik evresinde) oluşana eşit sayıda hücre, hücre intiharı yoluyla ölür. Dokularınızda uygun sayıda hücreyi muhafaza etmek, hücre bölünmesi ve hücre ölümü arasında ince ayarlanmış bir dengeyle mümkündür. Hücre ölümü, belirli bir dizi ölüm geni (ced-3, ced-4, ced-9, nuc-1) tarafından kontrol edilir. Hücre ölümü, hücrelerin gelişimsel süreci içinde yeni hücre oluşumunun ayrılmaz bir parçasıdır. Fagositleriniz ayrıca hücre ölümlerinin gerçekleşmesinde rol oynar. Bazı nörohormonlar ve nörotransmitterler, hücre duvarı reseptörlerine ve ikinci habercilere, hücre ölümünüzü genetik olarak başlatması ve bitirmesi için sinyal gönderir.”

Lawrence K. Altman

New York Times

8 Ekim 2002

Close

50% Complete

Two Step

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua.