YARATICILIK VE DERİN DÜŞÜNME

strateji Jun 02, 2023

Merkezi yürütme ağı, üst düzey bilişsel kontrol ve dikkat kontrolü ile bağlantılıdır. Bilinçli beyninizi bir problem üzerinde çalışmaya angaje etmeniz gerektiğinde, düşünme eylemiyle işler belleğinize bilgileri yerleştirirsiniz, teste ya da probleme odaklanırsınız, böylece o konudaki düşünme eylemi bir süreklilik kazanır ve dikkatinizi sürekli o konuya odaklarsınız.


Size içsel alanınızdan ve dışarıdan iki tür eğilim gelir: Biri pozitif destekleyici eğilimler ve diğeri negatif meydan okuyucu eğilimlerdir. Bu ikisi eşzamanlı olarak ve birarada ortaya çıkarlar. Bunların arasındaki gerilimler ve çatışmalar veya meydan okumalar, ilham verici yaratıcılığın birincil kaynaklarıdır. Problemler algısaldır. Yani nasıl algıladığınıza göre anlam kazanırlar. Problemler sorun çıkaran gibi görülebileceği gibi, yaratıcılığı doğuran olarak da algılanabilirler.


Mihaly Csikszentmihalyi'ye göre, yaratıcılığın bir anda ortaya çıkması nadiren görülür. Yaratıcı anlamda bir şey yaratmak, genellikle yıllarca süren gayretli bir çalışmanın ve bir hedefe odaklanmanın sonucunda mümkündür. Bir şey yaratmak, bir şey keşfetmek konusundaki şans faktörü ise ancak yıllarca süren detaylı çalışmaların ardından gelir. Şansı yakalamak için sizin ona yeterince hazırlıklı olmanız gereklidir.


Gerçekten yaratıcı insanlar içsel bir ilhamla kendileri için çalışırlar ve sonrasında toplum için bir şey keşfederler ve üstüne bir de ünlü olurlar. Ancak onları harekete geçiren şey, ödüllerden ya da ünlü olmaktan çok, daha önce olmayan bir yol bulma veya olmayan bir şey yaratma arzusudur. Tüm normlara, dogmalara, gelenek ve göreneklere meydan okurlar. Genellikle kendi alanlarına tümüyle hakimdirler. Çalıştıkları alandaki her şeye vakıftırlar. Çünkü yeni şeyler yapmak için, önce eski şeyleri çok iyi yapmalısınız. Yeniliğin yolu klasiği çok iyi bilmekten geçer. Örneğin Picasso klasik resimde ustalaştıktan sonradır ki kendi ‘yeni’ resmini yaratarak bir çığır açmıştır.


Leibniz'in öğrencisi olan Immanuel Kant, hayatının büyük bir kısmını çalışma odasında ya da Königsberg Üniversitesi'ndeki kürsüsünde geçirdi. Kant'ın hayatı bir düşünce hayatıydı. Düşünceler onun için evrenin merkeziydi. Şöhreti nedeniyle dünyanın her yerinden öğrenciler onun derslerine katılmak için gelirlerdi.
Yaratıcı insanlar hayatlarını ve yaratıcılıklarını severler. Merakları ve bitmek bilmeyen bir enerjileri vardır. Başkalarının problem olarak gördüğü şeye onlar bir yenilik fırsatı olarak bakarlar. Onlara ilham veren işlere yönelirler. Böylece ilgilendikleri şeye yöneldiklerinde içsel bir tatmin yaşarlar. Onlarla benzer düşünen insanların ve çalışmaların olduğu yere yöneldiklerinde çalışmaları takdir görür. Güzel ve ilham verici ortamları severler. İlgi alanlarına özverili bir bağlılık gösterirler. Bu dünyada katkıda bulunacak çok şeyleri olduğuna, evrende iz bırakacaklarına ve daha büyük bir şeyin parçası olacaklarına dair güvenleri vardır. Başkalarına daha fazlasını başarmaları için ilham verirler.


Yaratıcı insanlar her türlü ortamda yetişebilirler. Bu insanların bazıları öksüzdür mesela. Bazıları fakir ya da dezavantajlıydı. Aileleri, şartları iyi olmadığı halde onların iyi bir eğitim almaları için elinden geleni yaptılar. Bazıları ise entelektüel bir ailede büyüdü. Aileleri araştırmacı, profesör, yazar ya da müzisyenlerden oluşmaktaydı.


Yaratıcı deha düşüncesi, asla var olmadığına inanılan bir şeyi hayal etme yeteneğidir. Yeni fikirleri doğuran yaratıcılık, bir içgörüyle, hayali bir meydan okumanın, eleştirinin ve tartışmanın hatırlanmasıyla gelişir. Üst temporal girus, işte bu içgörünün nöral karşılığıdır ve yaratıcı bir fikrin doğumundan saniyeler önce aktif olan yerdir.

Close

50% Complete

Two Step

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua.